Lolipop
dediğin anadan üryan olacak kardeşim!
Pazar günü izin günüm, yani Jony'lerin tabiri ile Off
Day'imdi. Hal böyle olunca şöyle bir Ataşehir'e, ablama doğru akayım dedim. Her
Pazar olduğu gibi yine en küçük kardeşim ve afacan şişman rambo yeğenim beni
bekliyor olacaklardı. Nitekim zili çalmamla kapıya koşarak gelmeleri bir oldu.
Önce ablama sarıldıktan sonra sırayla iki keratayı da kucaklayıp öptüm ve
salona geçtim.
Biraz hoşbeş, biraz sohbet, derken çok geçmedi
benim bamya burunlu, ekstra nazlı, çokbilmiş, esmer güzeli kız kardeşim Rukiye,
ablamla konuşmamızı yarıda kesti: "Bugün işin var mı abi? Eşek kadar kız
olsa da, henüz 11 yaşında olunca Pazar gününün benim uzanıp dinlenme günüm
olduğunu idrak edemiyordu. Aslında sorduğu bu sorunun ne anlama geldiğini
tecrübelerimden yola çıkarak gayet iyi biliyordum. Ama bilmezden gelmeyi tercih
ettim. 'Niye, ne oldu ki?' "Bizi gezdirmeye götürür müsün bugün?" Hiç
tereddüt etmeden, 'Hayır götüremem, yorgunum' cevabını verince, bu sefer
"Ama sen bizim abimiz değil misin? Sen götürmezsen kim götürecek?"
diye yapıştırdı tepkisini. Bu soruyu ondan beklemiyor değildim, ama itiraf
etmeliyim ki yine de balyoz yemiş beton çivisi gibi biraz sarsıldım ve çaktırmadan
yamuldum. Bunun üzerine mecbur vakit kaybetmeden ayağa kalktım ve hazırlandım.
Çok geçmeden, henüz iki yaşını doldurmamış sarı kafalı, un çuvalı göbekli
yeğenim Üzeyir Anıl ve hazır cevap kardeşim Rukiye ile Ümraniye'ye gitmek üzere
yola koyulduk.
Hava sıcaklığı mevsim normallerinin üstündeydi.
İnsanların sıcaktan bıkmış ruh hali, tüm
ayrıntılarıyla yüz ifadelerine yansıyordu. Herkes gözlerini kısmış, birçok kişi
etrafa ancak tek gözle bakmaya muvaffak olabiliyordu. Hafta sonu olması
münasebetiyle çarşı yine olabildiğine kalabalıktı. Dükkânları gezip, alış veriş
yaptıktan sonra serinlemek maksadıyla birer dondurma aldık. Dondurmalarımızı
iştahla yedikten sonra biraz daha dolaştık ve iyice yorulduğumuzu hissettik.
Tam mecalimiz kalmadı, düşüp bayılacağız derken meydanda boş bir bank bulup
oturduk ve soluklandık. Az sonra bir şeyler yemeye karar verince güvenilebilir
bir lokanta için tekrar yola düştük. Çok geçmeden öğrencilik yıllarından
bildiğim lokantaya girdik. İçerisi oh dedirtecek kadar serindi fakat nedense
dışarıda ağaç gölgesine kurulmuş bir masada oturmayı tercih ettik . Et düşkünü
kız kardeşim Rukiye döner yemeyi, ben ablamın bir şeyler hazırlıyor olacağını
tahmin ederek hiçbir şey yememeyi, yeğenim Üzeyir Anıl ise hemen yandaki bir
büfenin girişinde standın üstünde duran rengârenk poşetlerle kafası gözü sarılmış
lolipoplara koşmayı tercih etti. Şekere uzak tutmak için mücadele versem de
muvaffak olmadım. Hal böyle olunca haliyle lolipop almak için pamuk eller de
cebe gitmek zorunda kaldı. Kerata bir tane alsa sevineceğim. Maşallah bütün
kutuyu kucakladı. Baktım bir taneyle gözü doymayacak iki tane almak zorunda
kaldım. Lolipopları almak sorun değil, asıl sorun onu henüz 2 yaşını
doldurmamış bir afacanın yiyecek olmasıydı. Hani, çocuklarla aram iyi olsa da
şekerli salya ve sümüklerinin üzerime damlamasından da haz edecek değilim ya!
Bir şekilde kandırıp oyun oynamaya çalıştım fakat nafile, kandıramadım. Afacan, ısrarla lolipopları açmamı istedi ve
ağlayacak gibi yaparak, davranışlarıyla bana mobing yaptı: "Aç, Aç, Aaaççç!!!"
Baktım çare yok, mecbur kaldım ve lolipoplardan birini isteksizce açtım.
Lolipopun tadını ve bütün güzelliğini saklayan ve
ona albeni kazandıran renkli poşeti sıyırmaya başlayınca, sarı kafalı yeğenimin
gözlerinin içinin de parladığını gördüm. Bütün çıplaklığı ortaya çıkmış
lolipopu, eline verdiğimde ise gözleri fal taşı gibi açıldı yamyamın. Elimden
kaptığı gibi onu ilk hamlede ağzına
götürdü. Çok sürmedi ki eşsiz gülücükler eşliğinde şekerli salyalarını üzerime
üzerime akıtmaya başladı.
İşte o an anladım ki, lolipop dediğin anadan üryan
olacak kardeşim!
|
Bence lolipoplar kanunla yasaklanmalı, onları açmak ayrı bir beceri istiyor zaten :))
YanıtlaSil:) Ah şu yeğenler, ben onlara çoğunlukla "yiyenler" diyorum. Mobbingde de üstlerine yok.
YanıtlaSilYok, bence lolipoplara 18 yaş sınırlaması getirilmesi lazım. Çoluk çomblağın işi değil bu meret :)
YanıtlaSil