3 Mayıs 2012 Perşembe

90.damla



Saklı Sayıklamalarım


Bir:
 
Ağladıktan sonra gülecek miyiz sahi,
 
Düşecek miyiz düş dünyamızın
 
Merhamet yükü avuçlarına?
 
Yoksa barut kokusuna gebe mi ömürlerimiz,
 
Sahi asit kuyularında oynayarak mı geçecek bebekliğimiz?
 

İki:
 
Neyse iki satır tekerleme yazdıktan sonra
 
Devam ederim derdimi demlemeye:
 

Üç:
 
Al satarım,
 
Bal satarım,
 
Ustam ölmüş ben satarım;
 
Büyüyünce sağ yaparım,
 
Sol yaparım,
 
Para için vücudumu açarım,
 
Olmadı üstüne fahişelik yaparım,
 
Yol kenarlarında etimi satarım.....nokta.
 

Dört:
 
Derde devam...
 

Beş:
 
Ağlıyorum;
 
Sefil çelişkilerle sarsılır dünyam,
 
Hayalimde kar beyazı onurlu hayat,
 
Realitede pembe diziler,
 
Otel odaları,
 
Boşalmak bilmez meyhane ve kerhaneler...
 

Altı:
 
Ağlıyorum,
 
Nerdesin ayak izine kurban olduğum iffet?
 

Yedi:
 
Bakıyorum da
 
Annemin tembihleri aslında birer sabun köpüğüymüş,
 
Babam aile namusuna fazla düşkünmüş,
 
Yediveren güllere bile sıçramışken fahişe kokusu
 
Allah-din-kitap-iman da neyin nesiymiş(!)
 

Sekiz:
 
- Düşünüyorum...
 

Dokuz:
 
- Fikrimi değiştirdim;
 

On:
 
Diyorum ki
 
Nefretten gelen dil altı köpüğüyle
 
Ahlaksızın,
 
Utanmazın,
 
Namussuzun yüzüne tükürmek elzemdir bazen
...

Necip Abdurrahmanoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder